Bir Varmış, Bir Çokmuş...

Burada masallar "Bir zamanlar," diye başlamaz. Çünkü biz biliriz ki zaman hep "ŞİMDİ"dedir. Her şey 'an'da gerçekleşir. Her güzellik sadece "ŞİMDİ"dedir. Biz bugünü, bu anı yaşarız. Böylece yaşadığımız anın değerini bilir, "ŞİMDİ"yi sonsuz kılarız.
Tabii bunu mini mini kuzulara bu cümlelerle anlatmayız. Onların renkli dünyasına yakışır cümleler kurar, her bir bilgiyi, en aydınlık masallarda sunarız.

Bizim buralarda masallar "Bir varmış, bir yokmuş," diye de başlamaz. Çünkü bizim için BİR çoktur. Biliriz ki hepimiz BİRiz, hepimiz ÇOKuz. Bu yüzden masallarımız da hep, "Bir varmış, bir çokmuş," diye başlar...

Sor Ki Bilesin, Düşün Ki Bulasın...

Masallar yalnızca çocuklar için midir?
Masallar yalnızca çocuklara mı anlatılır?
Masalları yalnızca çocuklar mı sever?

Masallar yalnızca 'masal' mıdır? Gerçekle bağdaşması imkânsız mıdır?
Peki GERÇEK nedir?

'Gerçek' olmasaydı 'masal' olur muydu? Ya da masal olmasaydı gerçekler...?

Masallar neden anlatılır? Gerçek hayata 'ders' olsun diye değil midir masalların amacı?

Suç mudur masal aleminde yaşamak?
Suç mudur hayal kurmak?

'Hayal' olmasaydı 'gerçek' olur muydu?

Gerçekler, hayallerden doğmaz mı?
Bugünün hayali, yarının gerçeği değil midir?

O zaman her gün BUGÜN değil midir?